SAYI 241

Kılıçdaroğlu’na büyük ilgi
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Akatlar’da vatandaşa seslendi. Kılıçdaroğlu, daha önce de dile getirdiği ‘yoksul ailelere maaş bağlanması’ ve ‘üniversite öğrencilerine yaz tatilinde askerlik yaptırmak’ gibi vaatlerini Beşiktaş’ta katıldığı toplantıda tekrarladı. Kemal Kılıçdaroğlu Akatlar Kültür Merkezi’nde partililerle bir araya geldi. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmasında yoksul ailelere sigorta ve bedelli askerlikle ilgili partisinin hazırladığı projeye değindi. Yoksulluk sigortasını 40 yıldır hiçbir hükümetin getirmeye cesaret edemediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “1971 yılında Türkiye aile sigortasını uygulamayı taahhüt etmiş. Aradan geçmiş 40 yıl hiçbir hükümet getirmeye cesaret edememiş. Adalet ve Kalkınma Partisi de yoksulların yoksulluğunu sömürmek istediği için onları kendi arka bahçelerine dönüştürmek için özellikle aile sigortasını getirmiyor. Ama biz bu ülkede her bireyin onurlu olduğunu ülkesini sevdiğini bildiğimiz için aile sigortasını sadece biz getirmeye taahhüt ediyoruz ve biz getirmeye kararlıyız” diye konuştu. Hiç kimsenin giysisi ile etnik kimliği ile uğraşmadıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Hiç kimsenin inancını sömürmek istemiyoruz. Hiç kimsenin giysisi ile uğraşmak istemiyoruz. Hepsine saygılıyız hiç kimsenin etnik kimliğini sorgulamıyoruz. Bu coğrafyada yaşayan herkes bizim başımızın tacıdır. Böyle yaklaşacağız ve gönüllü böyle olacağız. İnsanlara elimizi uzatalım. Biz gitmedik elimizi uzatmadık. Biraz da kendimizi eleştirelim. Oturduk dairelerimizde, sıcak koltuklarımızda… Ben bunu Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mezunları Derneği’nde bir konuşma yaparken söylemiştim. O zaman bazı çevrelerden eleştiri gelmişti. Biz eğer bu coğrafyada huzurlu ve kardeşçe yaşamak istiyorsak bunun bir yolu var. Herkesin karnı doyacak. Türkiye herkesin karnının doyabileceği kadar zengin olan bir ülkedir. Hakça çalışıp hakça üretip hakça bölüşeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Üniversiteli öğrencilere yaz tatilinde askerlik yaptıracaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, “Kısa dönem askerlik getireceğiz. Durumu iyi olan aileden bedel alacağız. Durumu iyi olmayan aileden bedel almayacağız. Durumu iyi olan aileden aldığımız bedel karşısında silah almayacağız. Öğrenci yurdu yaptıracağız. Aile sigortasını getirirken kırk yıllık bir hayali gerçekleştireceğiz. Durumu iyi olan ailelerden kısa dönem için bedel alırken 80 yıllık bir hayali gerçekleştireceğiz. Artık Türkiye’de anne ve babalar üniversiteyi kazanmış evlatları yurtta kalırken gözleri arkada kalmayacak. Üniversitede okuyan gençler yaz tatillerinde askerlik yapacak. Üniversiteyi bitirdiklerinde askerlikleri bitmiş olacak. Askerlik süresini 15 aydan 9 aya sonra da aşamalı olarak 6 aya indireceğiz. Biz bu projeleri anlatırken bize şu tepkiyi verdiler: “Memleketi kim savunacak?’ Unutmayın Cumhuriyet Halk Partisi’nin genlerinde Kuvai Milliye’nin ruhu yatar. Biz gerekirse dişimizle tırnağımızla bu ülkeyi savunuruz” şeklinde konuştu.

MHP kadınların sorunlarına değindi
MHP Beşiktaş İlçe Başkanlığınca düzenlenen ‘Türkiye’de Kadın Olmak’ paneli, Akatlar Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. MHP İstanbul İl Başkanı Abdurrahman Başkan, panelde yaptığı konuşmada, hukuki yaptırımların artmasıyla kadın ve şiddetin giderek daha az kullanılan bir kavram haline geleceğini belirtti. Toplumun çekirdeği olan ailenin mutluluğu, huzuru ile sağlıklı nesiller yetiştirebilmenin temelinin kadınların mutluluğundan ve sağlığından geçtiğini belirten Başkan, şunları kaydetti: ‘Özellikle ülkemizde oldukça yüksek olan aile içi şiddetin önüne geçebilmemiz için şiddetin sosyolojik nedenlerinin tespit edilmesi, bu nedenlerin rehabilite edilmesi ve kadına yönelik şiddete karşı hukuki yaptırımların güçlendirilmesi yönünde kararlılıkla çalışılması gerekmektedir. Bu çalışmaların uygulamasında erkeklere çok iş düşmekte.’ Kadın Adayları Destekleme ve Eğitim Derneği (KA-DER) Genel Sekreteri hukukçu Vildan Yirmibeşoğlu da, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri yaygınlaşmadığı sürece kadına şiddetin devam edeceğini bildirdi.
Kadınların uğradıkları şiddet ve saldırılarla gazetelerin 3. sayfalarından hiç inmediğini aktaran Yirmibeşoğlu, konuşmasında, ‘Töre cinayetleri, dayak ve şiddetin her türüne maruz kalan kadınlar aslında cinsiyet ayrımcılığının kurbanlarıdır. Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri yaygınlaştırılamadığı sürece, bizler bu acı ve utanç verici tabloları daha çok göreceğiz. Kadın cinayetlerine mahkemelerin cinsiyetçi yaklaşmasından dolayı verilmesi gereken ağır cezalar, tahrik indirimleri ile hafifletiliyor. Kadın Sığınma evleri de yetersiz. Başbakanlık genelgesine rağmen belediyeler gerekli hassasiyeti göstermiyor’ ifadelerine yerdi. Panele MHP Beşiktaş İlçe Başkanı Uğur Fora, Türk Kadınları Kültür Derneği Başkanı Cemalnur Sargut, İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi üyesi avukat Habibe Yılmaz Kayar ve ŞEVKAT-DER Başkanı Hayrettin Bulan ve MHP Beşiktaş İlçe Başkanı Uğur Fora da katıldı.
Partiler ve oy pusulası
SİYASİ partilerin birleşik oy pusulasındaki yerlerini belirlemek için, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu konferans salonunda yapılan kura çekiminde AK Parti pusulanın 1. sırasında yer aldı. 12 Haziran 2011’de yapılacak milletvekili genel seçiminde kullanılacak birleşik oy pusulasının kura çekiminde, YSK Başkanı ve üyeleri ilk olarak siyasi partilerin isimlerini belirledi. Siyasi parti temsilcileri de kurayla oy pusulasındaki numaralarını çektiler. Buna göre, milletvekili genel seçiminde kullanılacak birleşik oy pusulasının 1. sırasında AK Parti, 4. sırasında CHP yer alacak. 12. sırasında ise MHP yer alıyor.
Oy pusulasındaki siyasi partilerin sırası şöyle: 1- Adalet ve Kalkınma Partisi, 2- Demokrat Parti, 3- Eşitlik ve Demokrasi Partisi, 4- Cumhuriyet Halk Partisi, 5- Emek Partisi, 6- Millet Partisi, 7- Liberal Demokrat Parti, 8- Saadet Partisi, 9- Hak ve Eşitlik Partisi, 10- Halkın Sesi Partisi, 11- Alternatif Parti, 12- Milliyetçi Hareket Partisi, 13- Özgürlük ve Dayanışma Partisi, 14- Halkın Yükselişi Partisi, 15- Yurt Parti, 16- Doğru Yol Partisi, 17- Türkiye Partisi, 18- Genç Parti, 19- Bağımsız Türkiye Partisi, 20- Hak ve Özgürlükler Partisi, 21- Türkiye Komünist Partisi, 22- Milliyetçi Muhafazakar Parti, 23- Büyük Birlik Partisi, 24- Demokratik Sol Parti.
Kura çekimleri sonrasında açıklamalar da dikkat çekti. CHP Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre Kılıçdaroğlu, partisinin birleşik oy pusulasında kura çekimi ile belirlenen yerini değerlendirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 12 Haziran’da yapılacak milletvekili seçiminde kullanılacak birleşik oy pusulasında dördüncü sırada yer almasını ”Güzel bir kura çekmişiz. Halkımız dört dörtlük partiye birincilik verecek” şeklinde yorumladı. Kılıçdaroğlu, CHP’nin dört dörtlük bir parti olduğunu belirterek, ”Projelerimizle, önerilerimizle, çözümlerimizle, dürüstlüğümüzle, çalışkanlığımızla gerçekten dört dörtlüğüz. Bu özelliklerimizle sandıktan birinci çıkan parti biz olacağız. Dört dörtlük partiye birincilik yakışır. Güzel bir kura çekmişiz. Halkımız dört dörtlük partiye birincilik verecek” ifadesini kullandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, kuranın ardından seçim pusulasında birinci çıkmalarını şöyle değerlendirdi: “Son 9 yıldır Türkiye’de yapılan bütün seçimlerde birinciyiz, 12 Haziran’da yapılacak seçimlerde birinci olacağımızı bütün kamuoyu yoklamaları söylüyor.”
MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural da oy pusulasında 12. sırada sandığa gitmelerinden memnun olduklarını belirterek şöyle konuştu: “Önemli olan milletin bize vereceği yerdir. Yer konusunda bir yorum yapmak gerekirse 12’den vurabilecek tek parti biziz. Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.”

Veda ettiler!..
İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ile Başsavcıvekilleri Zekeriya Öz ve Ercan Şafak, Beşiktaş Kaymakamı Saadettin Yücel’i ziyaret etti. Yaklaşık 20 dakikalık görüşmenin ardından basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği Çolakkadı, ısrarlı sorular üzerine, “Veda ziyaretinde bulunduk” karşılığını verdi. Çolakkadı, Öz ve Şafak araçlarına binerek Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gitti.
23 Nisan’a özel kutlama
Beşiktaş Belediyesi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tüm coşkusuyla Beşiktaş’ın her bir köşesinde düzenlediği etkinliklerle kutlayacak. Çocukların adeta karnaval gibi kutladığı her 23 Nisan bu yıl da yine özel etkinliklerle renkleniyor. Çocukların doyasıya eğlendiği özel etkinliklerin yanı sıra Beşiktaş’ta Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel sanatsal etkinliklerle kutlanıyor. Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde 23 Nisan’a özel konser, sanatseverleri karşılayacak. 22 Nisan’da gerçekleşecek Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı konseri hakkındaki bilgiler şöyle: “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Konseri’ni şef Lukasz Borowicz üstleniyor. Piyanoda Ece Bozkurt yer alıyor. Fulya Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek olan konserin programında ‘W.A.Mozart La Majör Piyano Konçertosu No.23 K 488’ yer alıyor.”
Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek olan özel gecede, programın detayları ise şöyle: “C. Akın-23 Nisan, C. Akın-Heyamol, J. Brahms-Ninni, G. Bizet-Carmen Çocuk Korosu, S. Prokofiev-Peter ve Kurt, G. B. Pergolesi-Stabat Mater No.1, Y. Tura-Do Re Mi, A. Karlıbel-Kaplan, Y. Tura-23 Nisan.”
“Önce sağlık!..”
Beşiktaş Belediyesi’nin ücretsiz sağlık hizmetleri devam ediyor… Beşiktaş Belediyesi, Aile Danışmanlığı konseptiyle birlikte yürüttüğü çalışmalara yenilenen yüzüyle bir yenisi daha entegre oldu ve Beşiktaş Kentlisi’ne çok yönlü olarak verilen sağlık hizmeti ‘Herkese Ücretsiz Doktor Danışma Hattı’ başlığı altında devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi ücretsiz aile danışmanlığı hizmetiyle oldukça ses getirirek, Aile Hekimliği’nin uygulamaya konulacağı ilk adımdan itibaren tüm sorulara açıklık getirmeye çalışarak, bugüne değin sürdürdüğü çalışmalarla birlikte Beşiktaş Kentlisi’ne verdiği hizmetle Aile Danışmanlığı’nı yanı sıra sağlıkla ilgili bir çok konuda da rehber olmaya devam ediyor. Ücretsiz sağlık hizmeti içerisinde sadece Aile Danışmanlığı başlığı altında 1 Çocuk-ergen psikologu, 2 Psikolog, 1 Hekim, 1 Hemşire, 2 Diyetisyen görev yapıyor. Tüm Beşiktaş Kentlisi’nin ücretsiz olarak faydalanabildiği bu sağlık hizmeti ile ilgili başvurular ve konuyla ilgili bilgi edinebilmek için Beşiktaş Belediyesi iletişim hattından yani 444 44 55 no’lu telefonu arayabiliyorsunuz. Öte yandan en son Aile Danışmanlığı hizmetiyle birlikte Dikilitaş Semt Evi başta olmak üzere belediyenin Levent’te bulunan binasında ve Çırağan Hizmet Binası’nda oluşturulan birimlerde dönüşümlü olarak sağlık hizmeti sunuluyor. Doktor Danışma Hattı’nda da neler bulabileceğiniz konusunda yine detaylı bilgileri Beşiktaş Belediyesi’nin iletişm hattını arayarak öğrenebilirsiniz. Beşiktaş Kentlileri, Aile Danışmanlığı hizmetinden de yararlanmak isteyenler için başvuruları iletişim hattını arayarak yapabilecekler. Danışmanlık hizmetiyle ilk olarak amaçlanan ailenin ve aile bireylerinin refah, mutluluk ve bütünlüğünü güçlendirmek amacıyla, bireylerin aile içi ilişkileri, toplumsal yaşama uyumları ve ailenin her türlü işlevinin yerine getirilmesiyle ilgili sorunları önleme ve çözme kapasitelerini geliştirmek olarak tanımlanıyor. Yine ücretsiz sağlık hizmetleri kapsamında 25 saat “Temel Danışmanlık Becerileri Eğitimi” ve 140 saati “İleri Aile Danışmanlığı” olmak üzere toplam 340 saat (270 saati teorik) Aile Danışmanlığı eğitimi almış bir psikolog Aile Danışmanı olarak görev yapıyor. Sağlık hizmetleri ‘Acil Sağlık Güvencesi’ başlığıyla 7 gün 24 saat ücretsiz sağlık hizmeti amacıyla start almıştı ve bugün kentlinin ihtiyaçları doğrultusunda da yenilenerek çalışmalarını sürdürüyor…
Ustalara Saygı
Beşiktaş Belediyesi Ustalara Saygı etkinlikleri devam ediyor. Şarkı ve albümlerle popüler müziğimizi yaratan isimlerin başında gelen Nino Varon Akatlar Kültür Merkezi’nde anıldı. “Ustalara Saygı”da bir müzik mimarı Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde ünlü sanatçıların da katılımıyla gerçekleşti. Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen Faruk Şüyün tarafından hazırlanan “Ustalara Saygı” toplantıları, popüler müziğin pek çok önemli ismini kitlelerle buluşturan albüm ve şarkılarda imzası bulunan Nino Varon için gerçekleştirildi. Nilüfer, Tanju Okan, Füsun Önal, Modern Folk Üçlüsü, Timur Selçuk ve Ajda Pekkan’ın da aralarında bulunduğu müziğin ustalarının albümlerine prodüktörlük yaparak kitlelerle tanışmalarını – buluşmalarını sağlayan Nino Varon gecesinde, ustanın yarım asrı aşan müzik yaşamını Atilla Özdemiroğlu, Arda Uskan, Cem Ceminay, Deniz İzgi, Fıstık Ahmet Tanrıverdi, Garo Mafyan, Hıncal Uluç, Duman grubundan Kaan Tangöze, Lale Belkıs, Mehmet Teoman, Naim Dilmener, Nejat Yavaşoğulları, Orhan Şevki ve Şanar Yurdatapan yer aldı ve anılarını seyircilerle paylaştı. Nino Varon da dostlarının kendisiyle ilgili duygu ve düşüncelerine spontane yorumlarla karşılık verdi. 45’lik plakların ülkemize geldiği günlerde müziğe özel ilgisini fark eden, 23 yaşında Odeon’a girerek sayısız şarkı-albüme emek veren Nino Varon için hazırlanan “Ustalara Saygı” toplantısında müziğin de yeri önemliydi. Tanju Okan’ın “Hasret”; “Çal Çingene”; “Bir Falcı Vardı”, Nilüfer’in “Göreceksin Kendini” ve Demet’in “Papatya Falları” şarkılarının sözlerine, Aşkın Nur Yengi’nin “İmkânsızım”, Nilüfer’in “Boşver” ve Tanju Okan’ın “Kime Ne” şarkılarının bestelerine imza atan Nino Varon, gecede yeni şarkılarından örnekler de yorumladı. Ayşe Mine, Bora Ayanoğlu, Bilgen Bengü, Demet Sağıroğlu ve Bozkurt İlham Gencer de “Ustalara Saygı” gecesini seslendirdikleri şarkılarla renklendirdi. Müziğin yanı sıra resimle de ilgilenen Nino Varon için hazırlanan geceyi Hakan Eren sundu.
BEŞİKTAŞ BULUŞMALARI
Akatlar ve Levent
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal mahalle toplantıları düzenleyerek vatandaşın sorunlarını dinlemeye devam ediyor. Son günlerde mahalle buluşmalarına yine hız veren Ünal, tüm soruları alıp, içtenlikle cevap veriyor.
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, bu sefer de Levent ve Akatlar Mahallesi sakinlerinin sorunlarına çözüm aradı ve çözülen problemleri aktardı. Akatlar Mahallesi Muhtarı Tayfun Kirmanlı, Levent Mahallesi Muhtarı Muzaffer Türk, Belediye meclis üyeleri, ilgili müdürlükler ve vatandaşların katıldığı toplantı her iki mahalle sakinleri içinde önemliydi.
Toplantıda söz alan Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, “Demek ki Akatlar’da ve Levent’te sorunlar az ki salonu dolduramamışız. Ama yine de katılım iyi” şeklinde espriyle başladı söze. Sonra da şöyle devam etti:
“ATATÜRK BÜSTÜ İÇİN TALEP VAR”
“Her ne kadar oradaki derneklerdeki dostlarımızın bizimle ilgili farklı düşünceleri olsa da temel anlayışımız oranın konut kalmasından yana oldu. Bundan sonra da sosyal çalışmalarımız sürecek. Ev kiralama, satın alma noktasında hassasiyetimiz var. Herkese yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ne yazık ki, bu bölgelerde iş bitiriciler türedi!.. Hizmetlerimiz devam ediyor. Levent, Akatlar, Etiler’de asfalt ihalesi yapıldı. Leven’te bir tuvalet talebi var, değerlendiriyoruz. Levent Meydanı’nda zemin onarımı olacak. Trafik tretuvar şikayeti otel inşaatından dolayı sokaklar bozuk, o sokakları tekrar yapacaklar. Parklanmalarda sorunlar var. Ayrıca Levent’te Özhan Canaydın heykeli diktik, bazı sokaklarda ağaçlandırma ve çam ağaçlarına giren kese böceklerinin giderilmesi için çalıştık. 12 park ve refüjde çalışmalar yapıldı. Atatürk büstü için talep var. Görkemli bir Atatürk heykeli isteniyor. İmar Müdürlüğü tebligatları ve Levent’te 65 yaş üzeri 53 kişi sürekli kişisel bakım 11 kişi doktor muayenesi 302 kişi nakil ambulansı kullanmış, 104 kişi tıbbi danışma almış, 157 kişi hemşirelik hizmeti almış, toplam 754 kişi ücretsiz sağlık hizmetinden yararlanmış. Levent’te temizlik işleri de seri bir şekilde devam etmektedir.”
SORULARA CEVAPLAR
Akatlar’ın sorunlarına ve sağlanan çözümlere de değinen Ünal, “Akatlar’da en büyük sorun parklanmadır. Beşiktaş’ta Acil Hizmet Ekibi kurduk, daha dikkatli hizmet verilmesi için. Anafartalar İlk Öğretim Okulu ilgili dış cepheden içine kadar çalışmamız oldu. Gözbebeğimiz gibi baktık. Orada deprem sorunu var diye öğrencilerimiz başka okula yollandı. Ben deprem sorunu olduğuna inanmıyorum. Başka bir okula götürüldüler, Etiler’de biz de ücretsiz servis verdik. Bundan sonra da elimden geleni yapacağım. Hayırseverlerle bir araya gelip onların katkısını da alacağız. Beşiktaş’ta hanlar apartmanlar değil, sosyal projeler yapacağız. Etiler’in girişine ağaç düzenlenmesi ve ışıklandırma yapacağız. 7 yıl evvel Karanfilköy için ‘Size uygun projeler yaparız, gerekirse sizlerle dozerlerin altına yatarız’ dedik. Aynı düşüncedeyiz. Karanfilköy için sürekli görüşüyoruz. Ayrıca, Sanatçılar Parkı’nda sökülen el izleri için tekrar düzenleme yapılacak. Karanfilköy Sağlık Ocağı ile ilgili şikayetler geliyor, onlarla konuşmadan bir şey demek uygun değil. Akatlar Mahallemizde evde kişisel bakım yapılan 65 yaş üzeri 115 kişi 25 kişi sürekli doktor muayenesinden geçiyor… 2010 yılında 570 kişi bu hizmetlerden yararlanmış. Engellilerimize ve spor kulüplerine yardımda bulunuyoruz. Toplamda 20.052 vatandaşımıza Beşiktaş’ta sağlık hizmeti verilmiştir” dedi.
Vatandaşların sorularını dile getirmesinin ardından Ünal, şu cevapları verdi: “Dubalarla ilgili şikayetler var, bu konuda mecbur kalındı. Mahallelere ring seferleri koyduk, iptal edildi. Okullar arası ücretsiz servis var. Ama bunu yaparken biz belediye otobüsleri bizim uhdemizde değil hatırlatmak isterim. Sait Çiftçi ile ilgili baskı altındayım. Yargının kararlarına saygımız var. Bunun için 275 araçlık otopark sözleşmesi var. Anaokulu da olacak… Maya Sitesi içerisinde ana yolu kaldırdık. Sanatçılar Parkı tekrar kontrol edilecek. Temizlikten notumuz çok iyi. Bir apartmanın depreme dayanıklı olup olmadığı söyleniyor, kontrol edilecek. Çöp konteynerlerinin kapağı hakkında vatandaşlarında uyarıda bulunması gerekir… Nispetiye’de yaşanan sıkıntıları kontrol ediyoruz, etmeyi sürdüreceğiz. Baz istasyonları için www.tk.gov.tr adresine bildirimde bulunun. Reklam panolarının arasına konuyorsa buna müsaade etmiyoruz. Otopark sorunu olduğunu biliyoruz. Levent Meydanı gündemimizde… Halkımıza hizmet için buradayız. Bahçelerdeki ağaçlar konusunda hassasız. Aydınlatma ile ilgili bazı noktalarda eksiğiz, bu tamamlanacak. Ana arter olan yerlere dokunamıyoruz. Küçük yerlerde cep parkları yapıyoruz, oralara spor aletleri koyuyoruz. 4. Levent’te araç park yeri yapma şansımız yok. Sporcular Parkı’ndaki minibüslerle ilgili süreç sürüyor. Beşiktaş sınırlarında cenazesi olana araç yardımı yapıyoruz ama dışarıdan olunca katkı vermek zor oluyor. Yardımcı olamadıklarımız varsa özür diliyorum. Üniversiteye burs veremiyoruz, yasa gereği ama tüm yardımlar için açığız.
Yaz kursları kayıtları başladı
Beşiktaş Belediyesi’nin ücretsiz olarak düzenlediği kurslar tüm hızıyla devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi’nin, Beşiktaş Kentlilerine ücretsiz olarak meslek edindirme kursları yeni sezonda da sürüyor. Beşiktaş Belediyesi ücretsiz kurslar, yenilenmiş haliyle yeniden Beşiktaş Kentlileri’ni kucaklıyor. Yabancı dilden yağlıboya resime, bilgisayardan takı tasarımına kadar pek çok farklı alanda kendinizi yetiştirmek, geliştirmek, bu kursun sonunda kendinize yeni bir mesleki beceri edinmek mümkün. Kurs programını başarı ile tamamlayan katılımcılara, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylı eğitim sertifikaları veriliyor. 2010 – 2011 döneminde tam 43 branşta verilecek olan kurslar içerisinde ilgi çekici bir çok başlık yer alıyor. Buna göre, 2010-2011 dönemi ‘Ücretsiz Meslek Edindirme Kursları’ kapsamında devam eden branşlar İngilizce, Rusça, İspanyolca, Bilgisayar, Web Tasarımı, İlkyardım ve Sağlık Bilgisi, Aşçılık, Etkili İletişim ve Halkla İlişkiler, Girişimcilik, Güzel Konuşma ve Diksiyon, Okuma-Yazma, Drama (5-12 Yaş arası), Gitar, Bağlama, Keman, Modern Danslar, Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği, Cilt Bakımı ve Makyaj, Resim, Örgü, Gümüş İşlemeciliği, Cam ve Seramik Boyama olarak sıralanabilir.
Kurs programlarından yararlanmak isteyenler, ikinci dönem kurslarını da takip edebilirler. Ekim döneminde devam eden kurslara ek olarak her sene ara dönemde başlayan İngilizce, bilgisayar ve bu sene eklenen Rusça kursları için ikinci dönem kursları başladı. Altı merkezde devam eden ve Mart ayının sonunda başlayan kurslar, hızlandırılmış programlı olarak devam ediyor. Eylül ayı dönemi kayıtlarında yedekte kalan kursiyerler için başlayan kurslar, Haziran ayında başlayacak olan 2011 dönemi “7-16 Yaş Ücretsiz Yaz Okulları”na kadar devam edecek.
ÖN KAYIT
MAYIS’TA
Yaz okulları geçen sezon olduğu gibi bu yıl da büyük ilgi göreceğe benziyor. Yaz okulu hakkında; 2011 dönemi “7-16 Yaş Ücretsiz Yaz Okulları” için ön kayıt tarihi Mayıs ayının 3. haftası olarak duyuruluyor. Kayıtlar, Haziran ayının ilk haftasına kadar sürecek. 2011 dönemi Yaz okulları branşları arasında neler var derseniz, ilgi çekici bir çok branşla karşılaşmanız mümkün. Yaz okulları branşları içide açıklacak kurs programları isimleri şöyle sıralanabilir: “Yüzme, Tenis, Bale, Basketbol, Güreş, Voleybol, Futbol, Drama, İngilizce, Bağlama, Gitar, Keman, Matematik ve Resim kursları.”
Ortaköy
Mecidiye – Balmumcu
Mahalle toplantıları devam ediyor, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal Beşiktaş Kentlisi’nin sorun şikayet ve önerilerini dinliyor, birlikte çözüm arıyor ve gerçekleştirilen projelerin son durumları hakkında da bilgiler veriyor. Mahalle sakinleriyle buluşma toplantılarından bir diğeri de Ortaköy Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Ortaköy, Mecidiye ve Balmumcu sakinleriyle gerçekleştirilen toplantıda bir araya geldi ve düşüncelerini aktarma fırsatı buldu. Sıcak bir sohbet şeklinde de gelişen toplantıda Belediye Başkanı İsmail Ünal ve ekibi mahalle sakinlerinin sorunlarına çözüm aradı ve çözülen problemleri aktardı. Ortaköy Mahallesi Muhtarı Refik Mamunlu, Mecidiye Mahallesi Muhtarı Cemal Şensöz, Balmumcu Mahallesi Muhtarı Cüneyt Doğan, Prof. Dr. Ahmet Ercan ve vatandaşların katılımı ile gerçekleştirilen toplantı her üç mahalle için de önemliydi. Toplantıda söz alan Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, “Her üç mahallemizde de önemli çalışmalar yaptık, emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diyerek söze başladı.
ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Mahallelerde yapılan çalışmalara yer veren Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, “Ortaköy’de önemli çalışmalar yaptık. Altyapıda da iyi çalışmalar yaptık ama trafikte kaldırım kenarındaki babalar bozuluyor, bakımlarını da yapacağız. Yol, kaldırım altyapı çalışmaları yaptık. Eskiden buralarda yağmur sularına bağlanan kanalizasyon sistemleri vardı artık koku yok. Şimdi sıkıntı yok sıkıntı olursa yanınızdayız. Hizmet verdik, karşılığını seçim dönemlerinde aldık. Bazı noktalarda sıkıntı varsa onları da aşarız. Ortaköy ve Mecidiye’de yoğunlaşma var, kullanım fazla olunca yıpranma da fazla oluyor. Bazı sokaklarda çökmeler var, onlar düzeltilecek. Bazı sokaklarımızda da yine özellikle 3 sokağımız İSKİ ve BEDAŞ’ın yaptığı kazılardan dolayı sıkıntı içinde, onlar da düzeltilecek. Parklarda gece bekçisi isteniyor ve bazı aletlerin değişmesi isteniyor, bu konuda elimizden geleni yapacağız” dedi.
DEPREM BAKANLIĞI KURULMALI
Türkiye’ye bir deprem ya da afet bakanlığı kurulmalı diyen İsmail Ünal, “İnşaatlardan dolayı şikayetler var, uyarıyoruz. 35-40 metrekare alanlarda bile park yaptık. Budama çalışmalarını sürdürdük. Ortaköy’de ki bazı binaların depremden dolayı sıkıntısı var, bu konu da gündemimizde. Halkımızın Ortaköy muhtarlık binasının arkasında kalan köprü ayakları ile ilgili sıkıntısını değerlendiriyoruz. Bana göre Türkiye’de ‘Afet’ ya da ‘Deprem’ Bakanlığı kurulmalı. 2010 yılı boyunca Ortaköy ve Mecidiye Mahallemizde 767 kişiye 65 yaş üzerine evde kişisel bakım 82 kişiye devamlı bakım hizmeti verdik. 2513 kişi sağlık himetinden yararlanmış. Sokak hayvanları ile ilgili Sarıyer Belediyesi ile bir çalışmamız olacak. Ağaçlandırma çalışmalarımız sürüyor. Bitki düzenlemelerimiz yapıldı. Beşiktaş’ta 2010 Ocak sonunda 832 kişi ücretsiz ambulanstan yararlanmış. 200 bin kişiyede hizmet edecek noktadayız. Tüm mahallelerimizde çalışmalarımız sürüyor” dedi.
Konaklar ve Ulus Mahallesi
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal mahalle toplantılarına ara vermeden devam ediyor. Bir önceki toplantısında da Ortaköy – Mecidiye – Balmumcu Mahalleleriyle buluşan ve onların sorunlarını dinleyen Ünal; bu kez Konaklar Mahallesi’ndeydi. Konaklar Mahallesi sakinleri ile bir araya gelen Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, mahalle sakinlerinin ve Beşiktaş Kentlisi’nin görüş ve düşüncelerini alarak, gerçekleştirilen ve gerçekleştirilecek olan proje ve çalışmalar hakkında bilgi alışverişinde bulundu. Bir sonraki toplantı da, Şebinkarahisarlıların Lokali’nde Ulus, Kültür ve Nispetiye Mahallesi sakinlerinin katılımıyla gerçekleşti.
Konaklar Mahallesi hakkında bazı detaylar şöyle:
“1958 yılında 4. Levent adı altında yerleşime açılan Mahalle, 1960’larda Ordu Yardımlaşma Kooperatifi’nin kurulmasıyla oluşan Yeni Levent Mahallesi adı ile gelişimini sürdürmüş, askeri lojmanlar ve site inşaatlarıyla yaklaşık yirmi bin nüfusu barındırır hale gelerek, “Konaklar” ismini almıştır. 57 sokak sayısına, 692 bina sayısına sahip olan mahallede 6170 hane sayısı bulunuyor. 15 bini aşkın kişi Konaklar Mahallesi’nde ikamet ediyor.”
Ulus, Kültür ve Nispetiye Mahalleleri hakkında bazı detaylar şöyle:
“Ulus Mahallesi; daha önce Ortaköy Mahallesi sınırlarındaydı ve 1998 yılından itibaren yaklaşık, 8.000 nüfuslu ayrı bir mahalle olmuştur. Önemli alışveriş ve eğlence merkezlerine sahip olan Ulus Mahallesi, Beşiktaş’ın düzenli ve önemli yerleşim merkezlerinden biridir. 40 sokak, 592 bina sayısına sahip mahallede 3715 hane bulunuyor. Kültür Mahallesi; yaklaşık 7500 kişilik nüfusu ile Beşiktaş’ın nüfus hareketliliği en az olan mahallelerinden biri olarak tanımlanıyor. Daha çok konutların bulunduğu Kültür Mahallesi’nde küçük ölçekli işletmeler de yer almaktadır. Nispetiye Mahallesi, 1960’ lı yıllarında kuruldu ve mahallenin ana arterlere yakın kısımları iş merkezleri, iç kısımları ise yerleşim yeri olarak tanımlanabiliyor. İş yerleri nedeniyle de hareketli nüfusa sahip olan Nisbetiye’nin yerleşik nüfusu, yaklaşık 12.000 civarında…”
Kentli ne diyor
neler istiyor?..
Ortaköy – Mecidiye-Balmumcu Mahallesi sakinleri ile bir araya gelen Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, mahalle sakinlerinin ve Beşiktaş Kentlisi’nin görüş ve düşüncelerini alarak, gerçekleştirilen ve gerçekleştirilecek olan proje ve çalışmalar hakkında bilgi alışverişinde bulundu. Her üç mahallenin sakinleri de şu görüşlere yer verdiler.
ÖNCELİKLE YAYALAR: “Öncelik yayaların olmalı. Yağmurlu havalarda yürümek mümkün değil. Kaldırımlarda kırık taşlar, hızlı giden araçlar üzerimize sıçrayan sular arasında yürümek zor. Bazı yollara bisiklet ve yürüme yerleri yapılabilir.” Behiç Ergin.
ENGELLİLERE TAKSİ: “Kadıköy Belediyesi Engelli Taksi’yi hizmete soktu bu hizmet Beşiktaş’ta da olmalı.” Ahmet bey.
YÜRÜME İMKANI KALMADI: “TRT binasının karşısındaki meyve bahçesi inşaatı hakkında bilgi istiyorum. Otel çalışması var yaya yürüme imkanı kalmadı.” Günhan Özkara.
SOKAK KÖPEKLERİ: “Balmumcu mahallemizde kontrolsüz sokak köpekleri var, bu konuda neler yapılacak?” Muzaffer bey.
DAR SOKAKLAR: “Balmumcu Bellalzade Sokağı’ndayım. Sokak şirketlere verildi. Sokağa ambulans, itfaiye arabası yanlış parklardan giremez oluyor ve kazalar çok. Bir hırsızlık oldu, polis sokağa giremedi.” Ayşe Terziahmetoğlu.
GÜRÜLTÜ ÇOK: “Açık alanda yapılan yükleme, boşaltmalar gürültü çıkartıyor. Bu gürültüler psikolojimizi bozuyor.” İbrahim Çetin.
ÇİMLENDİRME İSTİYORUZ: “Okulumuzda halı saha var ancak kışın burada çalışma yapılamıyor. Toprak olduğundan dolayı da toz yutuyoruz. Çimlendirme istiyoruz.” Berkay Bıçakçı.
YÜK KAMYONLARI: “Yollarımıza dikilen ağaçlar yük kamyonları tarafından kırıldı.” Kenan bey.
OKULUMUZ DÜZENLENMELİ: “Burakreis İlköğretim Okulu’nda okul bahçesi içerisinde bir alanın üstünün kapatılmasını, zeminin kaplanmasını istiyoruz.” Gülbahar Eker.
PAZAR YERİ DEĞİŞİKLİĞİ: “Çarşamba Pazarı çok uzak, bize Perşembe kurulan Sosyete Pazarı’na inebilir mi?” Selami demirtaş.
FUTBOL SAHASI İSTİYORUZ: “Cemevi ne zaman yapılacak? Huzurevi ihtiyacı var. Ortaköy’e futbol sahası imkanı var mı?” Gazanfer Şensöz.
İSTİHDAM YARATILMALI: “18 senedir açtığım tezgah elimden alındı, bu konuda sizden yardım bekliyorum.” Elizabeth Gezer.
ÇEVREYE SAHİP ÇIKILMALI: “Sokaklarımıza itfaiye giremiyor, bunun çözümünün bulunmasını istiyorum. Sokaklara çöp arabası giremiyor. Kumpirciler sokakları deterjanlı sularla yıkayıp çevreye zarar veriyorlar.” Hasan Avşaroğlu.
FULYA SANAT MERKEZİ
Piyanist Burçin Büke
Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde konserler tüm hızıyla sürüyor. 16 Nisan günü Burçin Büke dinleyicileriyle buluşacak. Piyano Resitali’nde kontrbasta Volkan Ülsever ve davulda Deniz Dündar yer alıyor. Burçin Büke’nin gerçekleştireceği konserde program şöyle:
“Chopin – Nocturne op. posth, Albeniz – Asturias, Gershwin – Rhapsody in Blue,
Büke – Foça tangosu, Büke – Have a nice party, Büke – Gözyaşı, Kosma – Autumn leaves, Young – Stella by starlight.”
1966 doğumlu olan Piyano sanatçısı Burçin Büke hakkındaki bazı detaylar ise şöyle:
“İlk piyano derslerini müzisyen olan babasından aldı. Halk önünde ilk konserini on yaşındayken verdi. 1977’de açılan “Harika Çocuk” sınavını kazanıp Prof. Mithat Fenmen ile piyano, Prof. İlhan Baran ile de teori ve kompozisyon çalışmalarını sürdürdü. 1979 yılında Sofya Müzik Festivali’nde Türkiye’yi temsil etti. 1982’de Ankara Devlet Konservatuvarı’nın Yüksek Bölümü’nü bitirdikten sonra açılan devlet bursuyla Almanya’nın Hannover kentinde Müzik Akademisi’nde okumaya hak kazandı. Burada sırasıyla Prof. Ebert, Göctzke, Szidon, Plagge ile çalıştı. 1984 – 1989 yıllarında solist ve oda müziği sanatçısı olarak Hannover Yeni Müzik Festivallerine katıldı. 1992 yılında Hannover Müzik Akademisi’nin solistlik sınavını başarıyla bitirdi. Londra’da Prof. Benjamin Kaplan ve İtalya’da da Prof. Marvulli ile özel olarak çalıştı. Uluslararası Lanciano Piyano Yarışması’nda birincilik aldı. Ayrıca Craydon ve Bilbao yarışmalarında ödüller kazandı.
1993 yılında Berlin’de kurulan Color of Music Oda Orkestrası’nın solist ve kurucularındandır. Sanatçı Kuzey Almanya Radyo Oda Orkestrası, Langenhagen Festival Orkestrası, Lanciano Festival Orkestrası, Hannover Big Band Orkestrası ile turneler yapmıştır. Almanya’da Braunschweig, Bremen, Osnabrück festivallerinde başarılı konserler verdi ve çok olumlu kriterler aldı. Almanya dışında Fransa, İngiltere, İtalya, Yunanistan, Bulgaristan, Avusturya, İsrail, Hollanda, Mısır, İsviçre’de de konserler verdi. 1996 yılında Londra’da Steinway Sons sanatçısı oldu. 1994 – 1998 yılları arasında Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası’nın, 1998’den itibaren İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nın solist sanatçısı oldu.”
FULYA FUAR VE KONGRE SALONU
Damak tadı ve göz zevki…
Beşiktaş Belediyesi Fulya Fuar ve Kongre Salonu içinde etkinlikler tüm hızıyla devam ediyor. Firmaları bir çatı altında buluşturan Fulya Fuar’da ilginç konseptler, düzenlenen toplantılarla kitlelere erişiyor. Düzenlenecek etkinlikler içinde Koza Food Fest 2011 organizasyonu yer alıyor. ‘Yeni bir deneyim için hazır mısınız?’ sloganıyla 21-22 Nisan’da gerçekleştirilecek olan etkinlik detayları şöyle:
“20 ülkeden 40 firmanın katılacağı dünya lezzetleri zirvesinde, aynı anda 18 yabancı şefin hazırlayacağı binin üzerinde ürünü deneme fırsatı sizleri bekliyor. Sadece sektör profesyonellerini buluşturacak olan Koza Food Fest 2011’de, gıda sektöründeki son trendleri gözlemleyecek ve yeni ürünleri deneme fırsatı bulacaksınız. Üretici firmaların yetkili personellerinden kullanılan ürünler hakkında bilgi alabilecek ve merak ettiğiniz bütün soruların cevaplarını bulacaksınız.”
Öte yandan Ünlü Şeker Sanatçısı Davide Malizia 21-22 Nisan´da Koza Food Fest için Fulya Fuar ve Kongre Salonu’na gelecek. İtalyan Milli Takımı üyesi ve eğitmen pasta şefi Davide Malizia Koza Food Fest 2011 Dünya Lezzetleri Zirvesi için konukların arasına karışacak. Romalı bir şef olan Malizia, İtalya ve Avrupa’nın önemli pastacılık okullarında eğitim aldıktan sonra, içinde Dünya Mutfak Şampiyonası, Stuttgart Uluslararası Mutfak Şampiyonası, Erfurt Mutfak Olimpiyatları, Phoenix Dünya Pasta Takımları Şampiyonası da bulunan pek çok yarışmada şeker dekorasyonu dalında altın madalya kazandı. 2007 yılında tecrübelerini ve artistik becerilerini ilgilenenlerle paylaşmak üzere “Sugar-Dreams” isimli eğitim merkezini açtı. Pastacılığa ve şeker sanatına tutku ile bağlı Malizia, bu tutkusunu İtalyan artistik bakış açısıyla birleştirerek alanında dünyaca ünlü ustalardan biri olarak biliniyor.
Fuar etkinlikleri içinde bir diğer organizasyon da; sanatseverleri adeta mest edecek. 28 Nisan’da start alacak olan etkinlik ile ilgili detaylar şöyle: “Art Bosphorus – Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı, sanatı daha geniş kitlelere yaymak, Türk ve dünya sanatçılarını bir dünya şehri olan İstanbul’da izleyenleriyle buluşturabilmek amacıyla oluşan bir birliktelik… Hiç şüphesiz İstanbul’un sanat ve kültür alanında kaydettiği ilerleme tüm dünyada haklı yerini bulmuş ve dünyanın ilgisini İstanbul’un üzerine çekmiştir. 4. Art Bosphorus – Çağdaş Sanat Fuarı, 28 Nisan – 1 Mayıs 2011 tarihleri arasında Fulya Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek…”
Şefika Kutluer…
Dünyaca ünlü flüt solisti Şefika Kutluer, Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluştu. Geçtiğimiz Ekim ayında 1. Uluslararası Şefika Kutluer Festivali’ni düzenleyen sanatçı, farklı ülkelerde verdiği konserlerin yanında Türkiye’deki müzikseverlerle de sık sık bir araya geliyor. Son olarak Geçtiğimiz haftalarda ünlü sanatçı dinleyicileriyle Fulya Sanat Merkezi’nde buluştu. Sanatçı hazırladığı programla adeta büyüledi. Ünlü flüt solisti Kutluer’e resitalde, Amerika’dan gelen piyanist Maribeth Gowen eşlik etti.
AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ
Haydi çocuklar tiyatroya
Nisan ayı çocuklara yaradı… Nisan ayının ikinci yarısında birbirinden güzel oyunlarla şenlenen Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde hem büyüklerin hem yetişkinlerin beğeniyle izleyeceği bir çok tiyatro oyunu sanatseverler ile buluşuyor. Minikleri bahar ayında ‘Külkedisi Sinderella’ ve ‘Pinokyo’ adlı oyunlar karşılıyor olacak. 16 Nisan’da ‘Külkedisi Sinderella’ oyunu 17 Nisan’da da ‘Pinokyo’ çocukları kucaklayacak. ‘Külkedisi Sinderella’ çocuk oyunu ile ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Tiyatro Mie, Dünya çocuk edebiyatının klasiği Külkedisi – Sinderella’yı sahneliyor. Salim Dörtcan’ın yazıp yönettiği Külkedisi Sinderella Müzikal çocuk oyununda müzikte Tuğrul Aray, kostümlerde Aygül Kostüm Evi yer alıyor. Oynayanlar arasında Dilhan Özgülü, Salim Dörtcan, Merve Durgun, Rabia Tutal, Fatoş Baş, Gamze Tanrıvermiş, Eyüp Bayşi, Özgür Yetkinoğlu, Nurhayat Yıldırım, Özgün Akakça isimleri bulunuyor.”
Oyunun konusuyla ile ilgili diğer detaylar da şöyle: “Kabağın saray arabasına dönüştüğü fantastik öyküsü ve orjinal dönem kostümleri, büyüleyici danslarıyla büyük – küçük herkesi büyülüyor. Babasının evlenmesi ile eve gelen üvey kız kardeşleri Sinderella’yı güzelliği yüzünden kıskanırlar. Ona hizmetçi gibi davranır, ocağın önünde uyuduğu için Külkedisi derler. Bir gün, ülkenin Prensi bir balo verir, Sinderella da bu baloya gitmek ister ama üvey kardeşleri ona izin vermezler. O gece neler olur neler?”
‘Pinokyo’ adlı çocuk oyunu ile ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Salim Dörtcan’ın sahneye uyarladığı oyuncu kadrosunda yer alan isimler Merve Durgun, Rabia Tutal, Fatoş Baş, Gamze Tanrıvermiş, Eyüp Bayşi, Özgür Yetkinoğlu olarak sıralanıyor.”
Oyunun konusu ile ilgili detaylar da şöyle:
“Gepetto iyi bir kuklacıdır. Bir gün kukla yaparken kuklanın konuştuğunu fark eder. Bu olaya çok şaşırır ve sevinçle ona Pinokyo adını verir. Pinokyo komiklikler yapar insanlar gibi konuşur, dans eder. Pinokyo, bir gün diğer çocuklar gibi olmak ister ve Gepetto’yu dinlemez sorumluluklarını yerine getirmez, bahaneler bulur. Gerçeği söylemediği zaman burnu uzar… Yolda iyi kalpli periyle tanışırlar. Peri onu kötü kalpli Tilki ve Kedi’den korur, eve dönmesi için yardım eder. Ancak, kötü kalpli Tilki ve Kedi, Gepetto’ya tuzaklar kurarlar. Gepetto kurtulacak mı? Pinokyo gerçek insan olabilecek mi? Bunları hep birlikte öğreneceğiz.”
“Alevli Günler”
“Çelik Manolyalar”
Ünlü filmi tiyatroda izlediniz mi hiç… Çelik Manolyalar adlı oyun Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde sanatseverler ile buluşuyor. Bahar aylarında miniklerin de gönlünü fetheneden Akatlar Kültür Merkezi’nde yetişkinler için de oyunlar sahneleniyor. Bunlardan biri, Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde 12 Nisan’da sanatseverler ile buluşan ‘Alevli Günler’ adlı oyundu. Dikkat çeken bir diğer oyun da yine Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde tiyatroseverleri ağırlıyor. Tiyatrokare’nin sanatseverler ile buluşturacağı “Çelik Manolyalar” çok sevilen bir filmin sahneye uyarlaması… 16 Nisan’da perde diyecek olan “Çelik Manolyalar” adlı oyun ile ilgili bazı detaylar ise şöyle: “Robert Harling’in kaleme aldığı Oyun, Türkiye’de Akbank Yeni Kuşak Tiyatrosu’nun Sanat Yönetmeni ayrıca, Talimhane Tiyatro’nun ve İngiltere’de Peter Brook Empty space ödüllü Arcola Theatre’ın Kurucusu ve Sanat Yönetmeni, Mehmet Ergen tarafından Türkçe’ye çevrildi ve sahneye konuluyor. Julia Roberts, Shirley Maclaine, Sally Field, Dolly Parton, Olympia Dukakis gibi starların oynadığı ve çok sevilen bir film olarak sinema tarihine geçen “Çelik Manolyalar”da, bir kuaför salonunda hayata direnen kadınların mücadelesi anlatılıyor. Aslında çelik yüreklerle savaşırken, manolya gibi solan bu kadınların, kendi içlerinde yaşadıkları hastalık, ölüm, aşk, yaşam mücadelesi ve hayata tutunuşlarını dile getiriyor… Dışarıdan baktığınızda, hiçbir şeye aldırmadan yaşayan, giyinip, süslenip hayatın tadını çıkartmaya çalışan ve düğün hazırlığı yapan bu kadınların aslında hayata tutunuşlarının hikayesini anlatıyor… Oyunda Saadet Işıl Aksoy, Şenay Gürler, Suzan Aksoy, Suna Keskin, Oya İnci, Aslıhan Erguvan gibi tiyatromuzun önemli kadın oyuncuları rol alıyor.”
Kibarlık Budalası’na büyük ilgi var…
Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nden birbirinden değişik oyunlar tiyatroseverlerle buluşuyor. Akatlar Kültür Merkezi’nde geçtiğimiz günlerde Tiyatro Kedi tarafından sahnelenen ‘Kibarlık Budalası’ adlı oyun büyük ilgi gördü. Oyunla ilgili detaylar şöyle: “Türk Tiyatrosu’nun büyük ustası Haldun Dormen’in, sekiz yıl aradan sonra yeniden sahnelere döndüğü Kibarlık Budalası’nın uyarlamasını İpek Kadılar Altıner yaptı. Hakan Altıner’in sahneye koyduğu oyunun Müzik Direktörü Arda Aydoğan. Koreografisi Mikel N. Vidhi, Kostüm Tasarımını Türkan Kafadar, Dekor Tasarımını Gizem Gürsel ve Sedef Kermen, Işık Tasarımını ise Cengiz Özdemir’in yaptığı oyunda, Haldun Dormen, Ebru Cündübeyoğlu, Özlem Çakar, Abdül Süsler, Elif Çakman, Dilek Aba, Oral Özer, Erez Ergin Köse rol aldı. Oyunda, Kont rolünü üstlenen Tarık Pabuççuoğlu ile Atılgan Gümüş ise bu baş rolü dönüşümlü oynadılar.”
Bir diğer oyun da miniklere özeldi… ‘Pamuk Prenses ve 7 Cüceler’ adlı oyun Akatlar Kültür Merkezi’nde çocuklarla buluştu.
MUSTAFA KEMAL MERKEZİ
Sergi: “Özgürlük Sil Baştan”
‘Özgürlük, Sil Baştan’ sergisi ve şartnamesi Beşiktaş’ta… Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi, Beşiktaş Çağdaş Galerisi farklı bir sergiye daha ev sahipliği yapıyor. UPSD, 30 Nisan 2011 tarihine kadar MKM Beşiktaş Çağdaş salonunda “Özgürlük, Sil Baştan” adıyla “Genç Etkinlik 5″ sergisini gerçekleştirecek. Proje yürütme kurulunda Jüri Başkanı Bedri Baykam bulunuyor.
Konuyla ilgili olarak Baykam yazısında projeyle ilgili sergi öncesinde şu cümlelerle düşüncelerini aktarmıştı: “Özgürlük, Sil Baştan” derken, sanat tarihi, sanatçının kendi dünyası, ülkenin siyasal şartları demokrasi mücadelesi hepsi sepete eşit olarak düşüyor. 2010 yılında yozlaşmaya, sahte değer enflasyonu körükleyerek spekülatif yapay borsalar pompalayanlara, piyasa resmi yapıp kaçanlara, demokrasi kelimesinin büyüsünü kullanarak tüm seslerimizi susturanlara dur demek mümkün mü? “Bienal sanatı” şablonuna, “sanat gibi sanat” yapma kolaycılıklarına son verme vakti gelmedi mi?
Al eline süngeri, önce kendi kara tahtanı sil baştan. “Ne yapsam sanat diye sınıflandırılır?” diye düşünme, “Ne yaparsam çağdaş sanata benzer, ne yaparsam satar?” diye de düşünme! Kendin için sanat yap. İstersen yalnız kendi kendini tatmin et. Ama duvarların içinden, üstünden ya da yanından geç… İçgüdünü dinle. İddialıyı aramaktan korkma. “Ne derler” sorusu bizim dilimizde yok.
Bu arada söylemeye gerek bile yok. Tüm okuduklarınızı unutun. Bunu da, “Sil Baştan” yapın. Konumuz özgürlük, unutmayın.”
Sergideki eserlerin teknik özellikleri plastik sanatlar olarak tanımlanıyor. (Resim, Heykel, Seramik, Video, Enstalasyon, Fotoğraf, Performans ve bunların her türlü multimedia birleşimi ve sunumu) Serginin amacı, Genç Türk Sanatı’nın 2010 – 2011 dönemecinde yurt çapında nabzını tutmak ve özgün genç sanatçıların ortaya çıkarılmasına yardımcı olmak, UPSD olarak onların profesyonel hayata daha sağlam adımlarla uyum sağlamalarına ve dahil olmalarına fırsat tanımak. Çağdaş Türk Sanatı’nın son yıllarda gelişen çağdaş ve yenilikçi yüzünün genç sanatçılar aracılığıyla ülkeye ve dünyaya sunulmasına yardımcı olmak diye tanımlanıyor.
Genç Etkinliği’n 5.’sinde sanatseverleri de bir araya getiren UPSD, sergi için salonlarını Genç Çağdaş Türk Sanatı’na tahsis eden MKM’ye ve Beşiktaş Belediyesi’ne teşekkür ediyor. Serginin ismi de konusuyla aynı… ‘Özgürlük, Sil Baştan’… Siz de yolunuzu Mustafa Kemal Merkezi’ne çevirin ve genç sanatçıların eserlerin yakından görün.
Fulya Sanat Merkezi
Müzikal: ‘Aşıklar Okulu’
Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde sanat etkinlikleri tüm hızıyla devam ediyor. Bunlardan bir tanesi de Mayıs ayında sanatseverler ile buluşacak olan ‘Wolfgang ve Lorenzo’ operası… Mayıs ayının ilk haftasında sanatseverlere merhaba diyecek olan opera ile ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) Fulya Sanat Merkezi’nde “Wolfgang ve Lorenzo” (Aşıklar Okulu) adlı müzikli oyunu sanatseverlere sunuyor. Murat Göksu’nun sahneye koyduğu oyunun metni İDSO flüt sanatçısı, müzikolog yazar Aydın Büke’ye ait. Aydın Büke önceki yıllarda kaleme aldığı, Wolfgang A. Mozart ve Lorenzo Da Ponte’nin ortak çalışmalarını konu alan “İki Dahi, Üç Opera ve Mozart – Bir Yaşamöyküsü” adlı biyografisinin ardından, “Wolfgang ve Lorenzo” ya da Aşıklar Okulu adlı müzikli oyununda bu kez tarihi gerçeklerle kurmacayı bir arada kullanıyor. Mozart ve Da Ponte’nin, Cosi Fan Tutte’yi bestelerken neler hissetmiş olabilecekleri, kadın erkek ilişkisi hakkında neler düşünebilecekleri üzerine yazılmış, bugünkü ilişkileri de çağrıştıran bu oyunun müzikleri, doğal olarak Mozart ve Da Ponte’nin üç ortak çalışmasından derlenmiş. Mozart 1780’lerin başında Viyana’ya yerleştikten sonra besteleyebileceği İtalyan operası librettosu arayışına girişmiş ve Viyana Sarayı’nda görevli şair Lorenzo Da Ponte ile tanışmıştır. Mozart ve Da Ponte, birlikte üç operaya imza atmıştır. Bunlar Figaro’nun Düğünü, Don Giovanni ve Cosi Fan Tutte’dir. Bu müzikli oyun 1789 yılının son aylarında geçer. Mozart ve Da Ponte, “Figaro’nun Düğünü” operasının yeniden sahnelenmesi için opera üzerinde, dönemin gözde opera şarkıcısı Adriana Ferraresi’nin istekleri doğrultusunda, bazı ufak düzeltmeler yaparlar. Ferraresi aynı zamanda Da Ponte’nin sevgilisidir. Figaro’nun yeniden sahnelenmesi Mozart ve Da Ponte’nin yepyeni bir opera siparişi almalarına da neden olacaktır.”
“Leyla’nın Evi”
Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde tiyatro oyunları tüm hızıyla devam ediyor. 17 Mart tarihinde tiyatroseverler, ‘Leyla’nın Evi’ adlı oyunda buluşuyorlar… Tiyatro Kare’nin Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi Atilla İlhan Salonu’nda sahneleyeceği oyun ile igili bazı detaylar ise şöyle:
“On sekiz yıldır Dünya Tiyatrosu’nun en önemli yapıtlarını, Türk Tiyatrosu’nun en değerli oyuncularıyla buluşturan Tiyatrokare, önümüzdeki günlerde yeni bir başyapıtı sahnelemeye hazırlanıyor. Zülfü Livaneli’nin aynı adlı, 60 baskı yapmış, sevilen romanından uyarlanan, Nedim Saban’ın yönettiği, “Leyla’nın Evi” adlı oyunda Celile Toyon, Ayça Varlıer, Onur Bayraktar, Volkan Severcan gibi usta oyuncuların başrolünü paylaştığı müzikli oyunun dekor tasarımına Nurullah Tuncer, müziklerine Livaneli imza atıyor. Oyununda evi elinden alınan Leyla’nın şahsında Osmanlı’dan günümüze İstanbul’un dönüşümü, göçmenlik, mülkiyet hakları, kuşak ve kültür çatışmaları, birbirini hiç tanımayan üç ayrı karakterin yaşamlarının kesişmesi üzerinden anlatılıyor. Oyunda kuşak çatışmaları alaturka ve hip hop müzikler, sahne dönüşümleri muhteşem sinemasal efektler ve filmler, düş sahneleri de unutulmayan barkovizyon imajları sayesinde anlatılıyor.”
LEVENT KÜLTÜR MERKEZİ
‘1 Mayıs tek dileğimiz’
Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nde sinema gösterimleri aralıksız devam ediyor. Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’nda sinemaseverler Nisan ayının ikinci yarısında Yönetmen Petra Holzer, Selçuk Erzurumlu, Ethem Özgüvenli, Turgut Yasalar’ın filmleriyle karşılacak. Sanatın her alanına destek olmayı temel amaçlarından biri olarak gören Beşiktaş Belediyesi’nin “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliği, Belgesel Sinemacılar Birliği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin desteğiyle gerçekleştirdiği gösterimler içinde yönetmenliğini Petra Holzer, Selçuk Erzurumlu, Ethem Özgüvenli yaptığı ‘Toz’ adlı film, 20 Nisan’da sinemaseverler ile buluşuyor. Film ile ilgili detaylar şöyle: “Zincirin bir ucunda çağın popüler giysisi blue jean ve ünlü markalar, diğer ucunda tozlu, ayıtsız atölyelerde ölümcül bir hastalığa yakalanmış hasta ciğerli insanların bedenleri duruyor. Taşlanan kotlar daha pahalı satılırken ciğerlere yapışan tozlarla işçinin hayatı sönüyor. Çok kısa bir süre içinde… Ancak, çok ciddi bir sivil itaatsizlik ve direniş sonunda bu faaliyet yasaklandı.”
Petra Holzer, Ethem Özgüven ve Selçuk Erzurumlu’nun yönetmenliğini yaptığı diğer belgesel filmler ise şöyle sıralanıyor:
“Silikozis, 2009 yapımı filmin üç yönetmeni bulunuyor: Petra Holzer, Selçuk Erzurumlu, Ethem Özgüven. Belgesel film, 21. Ankara Uluslararası Film Festivali, Ulusal Belgesel Film Yarışması, Profesyonel Belgesel dalında yer aldı ve 2010 yılı finalisti olarak biliniyor. Beyoğlu Sineması’nda galası olan ‘4857’ adlı film sinemaseverler ile buluştu. Filmin yönetmenliğini Petra Holzer, Selçuk Erzurumlu, Ethem Özgüven üstlendi. 45. Antalya Altın Portakal Film Festivali, Belgesel dalı, Yarışma Filmi. 2008, film, 11. Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali’ne katıldı ve 14. Türkiye/Almanya Film Festivali, Belgesel Film Yarışması’na katıldı ve finalist oldu.
Bir diğer film de ‘Hakikat’ adlı filmdi. 2007 yapımı bu filmde Ethem Özgüven ve Petra Holzer bir arada yönetmenliğini üstlendi. Film, 44. Antalya Altın Portakal Film Festivali, Ulusal Belgesel Film Yarışması’na katıldı. 2000 yapımı bir diğer film de ‘Can Yelekleri Koltukların Altında Değildir’ adını taşıyor. Ethem Özgüven ile birlikte yönettiği filmler arasında bulunuyor. İkilinin diğer belgesel filmleri ise şöyle: “Işık İnsanlarının Uzun Yürüyüşü – 2000, Deprem Defteri – 1999, Işık İnsanları – 1998, Hayır – 1996.”
Belgesel Sinemacılar Birliği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin desteğiyle gerçekleştirdiği gösterimler içinde yönetmenliğini Turgut Yasalar’ın yaptığı 27 Nisan’da sinemaseverler ile buluşacak olan ‘1 Mayıs ilk dileğimiz’ adlı film hakkındaki bazı detaylar ise şöyle: “Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı (TÜSTAV), Türkiye’de 1 Mayıs’ların ilk kitlesel kutlanışının 85. ve yeniden yığınsal kutlanmaya başlamasının 30. yıldönümünde bir belgesel film hazırladı. 1920 belgeleri, 1970’li yıllar yığınsal 1 Mayıs gösterilerinin kimi ilk kez kullanılacak çekimleriyle hazırlanan, Turgut Yasalar’ın yönetmenliğini yaptığı “1 Mayıs ilk dileğimiz” belgeselde, Ahmet Muhtar Sökücü, Bekir Yenigün, Berin Uyar, Fahri Aral, Fevyzi Tuna, Kamil Özçelik, Mehmet Karaca, Mete Tunçay, Murat Tokmak, Orhan Taylan, Rasim Öz, Şeyda Talu, Turgut Gökdere, Vahap Ünsever, Vedat Türkali’nin anlatım ve tanıklıklarına başvuruluyor.”
Yönetmen Turgut Yasalar’ın sinema alanında bir çok yanıyla karşılaşıyoruz. Yönetmenliğinin yanı sıra senaryo yazarı, yapımcı, oyuncu ve yardımcı yönetmen olarak da isminin geçtiği filmler bulunuyor. Turgut Yasalar’ın filmografisi şöyle sıralanıyor:
“Yönetmen: Ölüm Çiçekleri-Saraybosna (2008), Sis ve Gece (2007), Koltuk Sevdası (2001), Nisan Yağmuru (2001), Can Dostum (1999), Leoparın Kuyruğu (1998), Çılgın Bediş (1996). Senaryo yazarı: Sis ve Gece (2007), Şeytan Ayrıntıda Gizlidir (2004), Leoparın Kuyruğu (1998), Ayaşlı ve Kiracıları (1989). Yapımcı: Sis ve Gece (2007), Leoparın Kuyruğu (1998), Oyuncu: Şellale (2001) – Mr. Johnson, Kanunun Ötesinde (1992), Yardımcı yönetmen: Kanunun Ötesinde (1992).”
Belgesel film: “Keşfin Kıyısında”
Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nde sinema gösterimleri aralıksız devam ediyor. Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’nda sinemaseverler Nisan ayının ilk yarısında Yönetmen Hakan Aytekin ve Yönetmen Alfred Vendl’in filmleriyle karşılaştı. Sanatın her alanına destek olmayı temel amaçlarından biri olarak gören Beşiktaş Belediyesi’nin “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliği, Belgesel Sinemacılar Birliği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin desteğiyle gerçekleştirdiği gösterimler içinde yönetmenliğini Hakan Aytekin’in yaptığı ‘Keşfin Kıyısında’ adlı film, sinemaseverler ile buluştu. Film ile ilgili detaylar şöyle: “Binlerce yıl önce Fırat ve Dicle’nin verimli kıyılarını “keşfeden” ve yerleşik yaşama geçen insanoğlu pek çok kültürü, pek çok uygarlığı yarattı. Aradan geçen binlerce yılda bu kültürler kâh birbirinin içinde eridi; kâh unutuldu. 2000’li yıllarla birlikte de, her iki havzadaki kültürel zenginlikler baraj göllerinin altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya. Arkeoloji dünyası, giriştiği yoğun kurtarma kazılarıyla bu zenginlikleri “keşfetmeye” çalışıyor. Belgeselde, Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki Birecik, Karkamış ve Ilısu barajlarının suları altında kalacak olan bölgedeki arkeolojik ve kültürel varlıklar ile kurtarma kazıları ele alınıyor.”
Belgesel Sinemacılar Birliği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin desteğiyle gerçekleştirdiği gösterimler içinde yönetmenliğini Alfred Vendl’in yaptığı ‘Efes: Eski Dünyanın Metropolü’ adlı film hakkındaki bazı detaylar ise şöyle: “Efsanevi bir şehrin geçmişine çok özel bir yolculuk… Dillere destan zenginlikte bir şehir, Antik Çağ’ın başlıca limanlarından ve dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis tapınağının evi Efes, eski uygarlıklarla ilgilenen herkesin hayal gücünü hala altüst etmektedir. Bu belgesel Efes’te yürütülen kazıyı ayrıntılarıyla aktarırken geleneksel arkeolojinin en son yüksek teknoloji araç-gereçleriyle nasıl çağ atladığını da bize gösterir. Film yapımcıları arkeologlarla beraber çalışarak antik şehrin görkemini yeniden yaratmada çıkış noktası olarak antik eserleri kullanırlar. En yeni dijital animasyon teknolojisi sayesinde, Büyük İskender, Kral Croesus ve Sezar gibi tarihi figürlere şahit olmuş, Aziz Paul’ün vaaz vermeye geldiği, Kleopatra’nın kız kardeşinin ölüm emrini verdiği ve Meryem Ana’nın öldüğü söylenen şehre yeniden hayat verirler. “Efes” antik tarihin büyüleyici sayfalarına bir pencere açar.”
ORTAKÖY KÜLTÜR MERKEZİ
‘Generaller, Savaş ve Barbekü’
Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde tiyatro oyunları tüm hızıyla devam ediyor, tiyatroseverler birbirinden güzel oyunlarla Afife Jale Sahnesi’nde buluşuyor. Çarpıcı diliyle dikkat çeken oyun, ‘Generaller, Savaş ve Barbekü’ 28 Nisan’da sanatseverlere merhaba diyecek. İlgiyle izlenen ve yeniden tiyatroseverlerin karşısına çıkan Tiyatroadam, farklı üslubuyla tiyatroseverlere eğlenceli vakit vaad ediyor… Merakla beklenen oyunla ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Ekonomik krizin kasıp kavurduğu bir ülkede bütçeyi dengelemenin bilindik tek bir yolu vardır; savaş çıkarmak. Ama bu savaş öyle bildik savaşlara benzemez, 20. yüzyılın en haşarı yazarlarından kabul edilen Boris Vian’ın kaleminde batı uygarlığının o bildik savaşgan karakteri belleklerden silinmeyecek bir kahkaha bombardımanına dönüşür.
Engin Alkan rejisiyle sahnelenen, Generaller, Savaş ve Barbekü’de Fransız, Çinli, Rus ve Amerikalı generallerin, çılgın bir psikoposun, cin fikirli bir başbakanın ve canavarlaşmış bir annenin tuhaf kimlikleriyle savaşın saçmalığı, iktidar ve onu var eden tüm yapıların akıl dışılığı eğlenceli bir dille ele alınmaktadır.”
Boris Vian’ın yazdığı oyunu Engin Alkan yönetiyor. Oyuncu kadrosunda ise şu isimler bulunuyor:
Aşkın Şenol, Umut Temiztaş, Ayça Koyunoğlu, Deniz Özmen, Ahmet Kaynak, Volkan Girgin, Ercüment Acar, Fatih Koyunoğlu.
‘Generaller, Savaş, Barbekü’ adlı oyunu sahneleyen Tiyatroadam, 2007 yılının Kasım ayında konservatuar mezunu, tiyatro sevdalısı bir grup genç oyuncu tarafından, başarılı sinema yönetmeni Serdar Akar‘ın süpervizörlüğünde kurulan bir tiyatro topluluğu olarak biliniyor. 2008-2009 sezonunda Murat Karasu yönetmenliğinde ilk oyunları olan Albay Kuş ile 100 oyun oynayarak yaklaşık 20.000 izleyiciye ulaşmış ve pek çok ödüle layık görüldü. 2009-2010 sezonunda yine Murat Karasu yönetmenliğinde ve Kültür Bakanlığı’nın desteği ile Markalı Hava oyununu sahneledi.
2010 – 2011 sezonunda ise Engin Alkan’ın yönetmenliğinde ve yine Kültür Bakanlığı’nın desteği ile ‘Generaller, Savaş ve Barbekü’ oyunu sahneleniyor.
“Makyaj Silen”
İddialı yapıtlar Ortaköy’de perde diyor… “Hangi yüzle geleceksin ey seyirci bu oyuna” diyerek dikkatleri üstüne toplayan “Makyaj Silen” oyunu ve daha bir çok oyun bahar ayında şimdiden tiyatroseverleri kucakladı. Ortaköy Kültür Merkezi’ndeki tiyatro oyunları sanatseverleri adeta büyülüyor… Nisan ayı boyunca tiyatro toplulukları tiyatroseverleri selamladığı Afife Jale Sahnesi’nde bir çok oyun şimdiden akıllarda yer etti. Bir süredir farklı konseptiyle de adını duyuran Oda Tiyatrosu’nun ilgi çekici oyunu “Meyhanede”, Nisan ayının ilk günü tiyatroseverlerle buluşmuştu. Hemen peşinden yine konusuyla merak uyandıran bir oyun sahne dedi. Nisan ayının ilk haftasında sanatseverler ile buluşan ‘Makyaj Silen’ adlı oyun oldukça dikkat çekti. Yine Nisan ayında adından söz ettiren bir diğer oyun da ‘Kadınlar Erkekler İlişkiler ve Çelişkiler’di.
Meyhanede adlı oyun ile ilgili detaylar şöyle: “Yazar ve Yöneten : Kaan Erkam. Oyuncular: Kaan Erkam, Sezer Soykok, Elçin Fakır, Ebru Yaşar Seçen, Aris Bayraktaryan, Neslihan Yargıcı, Diler Öztürk, Ethel Mulinas Araf. Meyhanede Türkiye de bir fark yaratıyor. Çünkü Türkiye de uzun zamandır Türk, Ermeni, Musevi, Rum ve Süryani oyuncuların bir arada oynadıkları böyle özel bir oyun sergilenmedi. 1899’ a hoş geldiniz.”
Makyaj Silen adlı oyun hakkındaki ve oyunun konusuyla ilgili detaylar şöyle: “Bir gün aniden öldüm. Çok isterdim öldüğümde cami avlusunu süsleyecek bir sürü kadının olmasını. Süsleyecek diyorum çünkü kadınlar hayatımda hep birer süs oldu benim. O çok sevsem de söyleyemediğim kadınlar yan masada bile otursalar onların parfümlerini ter kokularını hissederdim. Sapıkça değil. E tabii kardeşçe de değil. Ama erkekçe. Bir kadın neden var İstenmek için değil mi? O kadın artık arzulanmadığını hissederse ölmez mi zaten. Ölür. Hangi yüzle geleceksin ey seyirci bu oyuna. Geldiğinde makyajını beraber sileceğiz unutma… Yazan – Yöneten: Kaan Erkam. Canveren: Ebru Yaşar Seçen.”
Kadınlar Erkekler İlişkiler ve Çelişkiler adlı oyun hakkındaki bazı detaylar ise şöyle: “Özellikle kadınlar şaşkın. Çünkü zırhları kırılıyor. Çünkü sahnede şimdiye kadar hiç görmediğiniz bir performans var. Bu oyundaki herkes sizden biri hatta sizsiniz, düğünde göbek atan adamdan, burcunun ne kadar tehlikeli olduğunu bilen kadına, karısını aldatan adama kadar…”
Tipik bir komedi oyunu
Yanlış anlamalar üzerine kurulu tipik bir komedi sizlere merhaba diyor!.. Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi’nde birbirinden ilginç tiyatro oyunları sanatseverler ile buluşmaya devam ediyor. 26 Nisan’da farklı bir oyun daha tiyatroseverler ile birlikte olacak… Tiyatro Komedya, sahneleyecekleri oyun ile tiyatroseverlerin yüzünü güldürecek… Kahkaha dolu 2 perde sanatseverler ile buluşuyor… Elbiseler Fora adlı oyunun konusu ve oyun ile ilgili bazı detaylar şöyle:
“Tipik bir vodvil olan ‘Elbiseler Fora’ da aşk, kıskançlık, yanlış anlaşılmalar ve çok güzel espriler var. Ömer ve Handan Tuzcu çiftinin şirket ortaklarını davet etmek için kiraladığı yazlık villayı bir yanlışlık sonucu yaşlı bir kadın da kiralamıştır. Önceleri kimsenin umursamadığı bu yaşlı kadın kısa sürede bütün evi birbirine karıştıracaktır. Tüm bu karışıklık içinde yardımseverler balosunun piyangosundan bir haftalık tatil kazanan gencin de katılmasıyla işler iyice arap saçına döner. Bakalım şirketi tek başına yönetmeyi planlayan uyanık işadamı Ömer, para kazanma hayallerine engel olan bu karışlıktan kurtulabilecek mi Handan, beceriksiz bir çapkın olan kocasını elinde tutabilecek mi? Ve en önemlisi oyunda kayıp olan şey bulanabilecek mi, erkekler rahat bir nefes alabilecek mi? Yazan: Paul Van Stall. Adaptasyon: Hadi Çaman. Yönetmen: Murat Akgün. Oyuncular: İsmail Can Törtop, Seda Gül, Sera Tokdemir, Sercan Tezcan, Taner Açıkgöz, Ümmühan Kıldiş ve Murat Akgün.”
Sokak ortasında film çekiyorlar
AKATLAR- Otopark konusunda en büyük sıkıntıyı yaşayan Beşiktaş’ın mahallelerinden Akatlar, şimdi de filmcilerin işgali altında!.. Onlarca binek aracı ve kamyonetlerle ve de tırlarla sokak aralarını işgal eden filmciler ne rahat ne de huzur bıraktı. Sokak aralarında geçecek yer bulamayan, otopark sıkıntısıyla birlikte gürültü kirliliği de yaşanan Akatlar’da bu manzaraları son zamanlarda sıkça görmek mümkün… Örneğin Kısmet Sokak’taki bahçeli evlerde çekilen televizyon filmleri nedeniyle burada oturan mahalle sakinleri gazetemizi arayarak her fırsatta şikayetlerini dile getiriyor.
“KAYMAKAMLIK VE BELEDİYE BU İŞE EL ATSIN”
Yetkililere de ulaşmaya çalıştıklarını belirten Akatlar Mahallesi sakinleri gerek kaymakamlık gerekse belediyeden bu işe bir an önce çözüm bulmasını istiyorlar. Akatlar Mahallesi’nin film platosuna dönüşmesine izin verilmemesi gerektiğini belirten sakinler, evlerinde iş yerlerine çevrildiğine dikkat çekerek, bu sorun yıllardır çözülemedi, şimdi de filmciler mahalleyi işgal etti. ‘Geceyi gündüze çeviriyorlar, yüksek ışık, çalışan jenaratörler, gürültü ve sabahlara kadar çekimlerden evlerimize girip çıkamıyoruz’ şeklinde dert yanıyorlar. Ayrıca filmcilerin mahalle olarak karşı geldikleri halde, sokak işgalleri için kendilerinden habersiz kimden izin aldıklarını da merak ediyorlar. Gazetemiz aracılığı ile cevap bekliyorlar.
Temsili kitapla eylem
BEŞİKTAŞ- Dolmabahçe Sarayı önünde toplanan ve kendilerine “Hrant’ın arkadaşları” adını veren yaklaşık 50 kişilik grup Ergenekon soruşturmasında tutuklanan gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın fotoğraflarını da taşıdı. Kapağında “İmamın Ordusu” yazan ancak iç kısmı boş temsili kitabı taşıyan gruba bazı eylemciler tepki gösterdi. Bazıları çeşitli müzik aletleri çalarak yürüyüşüne devam eden Hrant’ın arkadaşları “Katil devlet hesap verecek” sloganları atıp Beşiktaş Meydanı’na kadar yürüdü. Meydanda kendilerini bekleyen kalabalığa katılan grup basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasının ardından Hrant’ın arkadaşları daha sonra İstanbul Ağır Ceza Mahkemeleri önüne kadar yürüdü.
Ünal’ın davasında tanıklık yaptılar…
BEŞİKTAŞ- Belediye Başkanı Ünal’a yumruk atılması nedeniyle başlatılan soruşturmada Aziz Yıldırım, tanık sıfatıyla ifade verdi. Beşiktaş ve Fenerbahçe arasında 20 Şubat’ta oynanan derbi maçın devre arasında protokol tribününde Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’a yumruk atılması nedeniyle başlatılan soruşturmada Yıldırım ve Özaydınlı İsmail Cevahir’in, Ünal’a hakaret edip, yumruk attığını söyledi.
Grup seks teklifi karakolluk
GAYRETTEPE- Masaj salonuna müteaahhit gibi giren dedektife masöz tarafından grup seks önerisinde bulunuldu. Bir masaj salonuna Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak ve Kumar Büro Amirliği’ne bağlı dedektifler tarafından oparasyon düzenlendi. 8’i kadın 10 kişi gözaltına alındı. Tanınmamak için yüzlerini kapatan kişiler “Bizim fotoğrafımızı çekmeyin. Bizim de ailemiz var” dediler.
Davalık kavga…
ETİLER- Reina’nın sahibi Mehmet Koçarslan ve Mehmet Serkan Yürükçü hakkında “kasten yaralama” suçundan dava açıldı. Etiler Nispetiye Caddesi’ndeki kaza sonrası Koçarslan ve Yürükçü hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Emre Başaran hakkında ise delil bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi.
Nefes kesen
eroin operasyonu…
BEŞİKTAŞ- İstanbul Polisi’nin 250 kilo eroinin sahibi olduğu gerekçesiyle yakaladığı uyuşturucu kaçakçısı Vahdet Daş’ın 2’si Ferrari 18 lüks aracının yanı sıra 10 lüks villası ile 6 dairesinin olduğu ortaya çıktı. El konulan lüks otomobiller ile gayrimenkuller, mahkeme kararıyla Hazine’ye devredilecek. Zanlılar Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Vahdet Daş’ın mal varlığı da mercek altına alındı.
Kazaya Melekler yetişti!..
BEŞİKTAŞ- Dolmabahçe Caddesi üzerinde geçtiğimiz hafta motosikleti ile Beşiktaş yönüne giden Alp Acar, Başbakanlık ofisi önünde kırmızı ışıkta tersten dönmeye çalışan Ülkü Koçak’ın kullandığı belediye çöp kamyonuna çarptı. Acar yola savruldu. Bu sırada otomobilleri ile geçmekte olan bir kadın doktor ve hemşire Acar’a ilk müdahaleyi yaptı. Sağlık ekiplerinin gelmesiyle doktor ve hemşire olay yerinden ayrıldı.

SPOR HABERLERİ

Kara Kartal yıldızlarla
Beşiktaş, Ziraat Türkiye Kupası yarı final ilk maçında Gaziantepspor’u Fİ-Yapı İnönü Stadı’nda 3-0’lık skorla mağlup ederek 2. maç için büyük avantaj sağladı.
Beşiktaş’ın cezası nedeniyle seyircisiz oynanan karşılaşmada Siyah – Beyazlı takıma galibiyeti getiren golleri 64 ve 86. dakikalarda Simao ile 75. dakikada Hugo Almeida kaydetti. Gaziantepsporlu Ivan de Souza, 90. dakikada kırmızı kart görerek oyun dışında kaldı. İki takım arasındaki yarı final ikinci maçı, 20 Nisan Çarşamba günü Gaziantep Kamil Ocak Stadı’nda oynanacak. Stada giremeyen taraftarlar maç öncesinde “Beleştepe” diye adlandırılan ve stadın sadece bir bölümünü gören bölgede toplandı. Yaklaşık 200 kadar taraftar, takımlarının sahaya ısınmak için çıkmasıyla birlikte tezahüratlar yapıp futbolculara destek verdi. Futbolcular da “Beleştepe” olarak adlandırılan yere doğru el sallayarak taraftarları selamladı.
KAPALI TRİBÜN PANKARTLARLA DONATILDI
Beşiktaşlı taraftarlar, seyircisiz maçta kapalı tribünü bayraklar ve pankartlarla donattı. Pankartlarda futbolcuların isimleri ve çeşitli sloganlar yer aldı.
Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu, stoperlerden Tomas Sivok”un cezalı, Matteo Ferrari’nin de sakat olması nedeniyle bu bölgede Mehmet Aurelio’ya şans tanıdı. Aurelio, İbrahim Toraman ile birlikte savunmanın göbeğinde oynarken, yedek kulübesinde de A2 takımının stoperi Atınç Nukan yer aldı. Teknik Direktör Havutçu tarafından son 2 lig maçında yabancı kontenjanı nedeniyle kadroya alınmayan Alman futbolcu Roberto Hilbert, Ekrem Dağ’ın sakatlığı sonrasında Gaziantepspor maçında ilk 11’de forma giydi. Cezası nedeniyle Sivas deplasmanında forma giyemeyen kaleci Rüştü Reçber ile sakatlığı geçen Guti Hernandez de Gaziantepspor maçına ilk 11’de çıktı. Kara Kartal’da forvette Almeida oynarken, sol kanatta Quaresma, sağda Simao, ön liberoda da Ernst ile Necip forma giydi. Beşiktaş’ta yedek kulübesinde ise Cenk, Fernandes, Nihat, Mert Nobre, Bobo, Erhan ve Atınç oturdu.
Gündemi Radyo Beşiktaş belirliyor
Yerli mi yabancı mı?
Bu hafta Radyo Beşiktaş’ta Hayri Ülgen ve Zafer Arapkirli ile birlikteydik. Canlı yayınımıza katılan iki usta yazar ile Siyah Beyazlı kulübün yerli ve yabancı teknik direktör konusuna yaklaşımını konuştuk. Aynı programda spor yazarları fikirlerini açık yüreklilikle aktardı.
HAYRİ ÜLGEN: “KAPRİSLİ HOCALARA BEŞİKTAŞ’IN DA TÜRK İNSANIN DA TAHAMMÜLÜ YOK”
ÖNCELİKLE şunu belirtmek isterim, Beşiktaş yönetimi ve Başkan Demirören yumruğunu sert bir biçimde masaya vuramıyor. Bazı gerçekler şunu gösteriyor ki, iki farklı yol izliyor. Halbuki bir yol izlenince, hiç bu sıkıntılar olmayacak. Şimdi Beşiktaş Yönetim Kurulu ve Beşiktaş Başkanı bundan sonra kimseye haber vermeden (tabii ki antrenör bulabilir, teknik direktör bulabilir) ama unutmasın ki önümüzde çok öncelikli bir Türkiye Kupası var. Türkiye Kupası alınmadıktan sonra önce diyecek ki ‘Avrupa’da var mısın?’… Var olmayan bir Beşiktaş’ı önce kimse kabullenemez, bu bir… İkincisi o zaman 3 milyon avro’ya getirecekse 5 milyon avro’ya getirmek zorunda kalır. Bir de ihtiyacı olan değil, doymuş insan Türkiye’ye gelir. Öncelikle Başkan’ın yapması gereken şu; eğer Başkan önce Tayfur’un arkasında durup şu Türkiye Ziraat Kupası’nı alıp birkaç maç sonra ligde kendine iyi bir yer edindikten sonra çalışmalarına şimdiden başlasın. Ama o zaman karar versin. Beşiktaş’a bakıyorsunuz, hergün Serdal Adalı bir yerde, Başkan bir yerde, Zülfikaroğlu bir açıklama yapıyor. Takım böyle yönetilmez zaten, bunun içinde sıkıntılar var. Ellerinde 14 yabancı var, öncelikle bu oyuncular elden nasıl çıkartılır, bunu düşünsünler. Bunları gönderip onların yerine iyi oyuncular aldıktan sonra iyi bir yerli teknik direktör ve aç bir teknik direktör Beşiktaş’ta başarıya koşar. Artık dışarıdan getirilen kaprisli hocalara Beşiktaş’ın da Türk insanının da tahammülü kalmadı. En azından yerli teknik direktörler de yabancılar kadar başarılı olurlar diye düşünüyorum. Benim oyum yerli hocadan yana ama ben bu oyu kullanırken Federasyon da kendine çeki düzen vermeli. Bakıyorum Federasyon Başkanı, her sene kulüplerde 4 – 5 teknik direktör değiştiriliyor, bunun durdurması lazım. Bir teknik direktörü ancak iki takım çalıştırmalı. Ama diğer kulüpler 7’ye kadar çıkıyor. Bunların da durdurulması lazım. Bu sistem biterse başarı gelir.
ZAFER ARAPKİRLİ: “İYİ HEDEFLERE TAŞIYACAK HOCA VARSA YERLİ YABANCI FARKETMEZ”
ŞİMDİ bu konuda iki temel görüş var; bir tanesi başarıya ulaşmak için maddi ve manevi bu endüstriyelleşmiş spor ortamında özellikle de futbolun endüstriyelleştiği bu dönemde ne gerekiyorsa maddi ve manevi harcayıp yerine getirmek… Büyük hedeflere koşmak için… Eğer yabancı gerekiyorsa yabancı futbolcu da hoca da farketmez, en iyisi alınsın diye bir görüş var. Ama ikinci görüş, kendi evladımız olsun, özdeğerlerimiz, özkaynaklarımız kullanılsın; işte futbolcumuzu da yine kendi kaynaklarımızdan yetiştirelim. Yabancı hocaya başvurmayalım ve kendi hocalarımıza da şans tanıyalım. “Niye Mustafa Denizli, Terim gibi iyi hoca çıkmasın” diyen görüş. İkisinden birden angaje olup ikisini birden savunmak mümkün değil. İkisinden birinde tercih yapmak zorundasınız. Kalkıp biz yakın geçmişte Lucescu’nun getirdiği şampiyonlukla biraz daha uzaklara gidersek Gordon Milne, Militinoviç’in getirdiği şampiyonluklara sevindik, sokaklara döküldük ama sırası geldiğinde Mustafa Denizli’nin getirdiği şampiyonluğa da sevindik. Dolayısıyla ben böyle kesin bir ayrımın yapılması gerektiğine inanmıyorum. Eğer hakikaten takımı anlayacak takıma gereken ufku verecek ve bizi iyi hedeflere taşıyacak bir hoca varsa bunun yerli ya da yabancı olması hiç farketmez. Benim için Mustafa Denizli ile Schuster yahut Morinho, Fatih Terim arasında Beşiktaş’ın başında bulunması anlamında ciddi bir fark göremiyorum. Önemli olan başarıyı getirmek. Takımı anlayacak hedefe götürecek derken burada futbolcular da önemli bir unsur. Yani çok sayıda yabancı futbolcu transfer ediyorsanız bunların başında ille de yerli bir hoca olması diye de bir şart olmaz. Dolayısıyla Schuster’in bir Guti ile Quaresma ile Fernandes, Simao, Hilbert ile anlaşabilmesi de belki yerli hocaya göre çok daha kolay olurdu, tabi olmadı. Önemli olan başarılı insanı bulmak. Gönlüm nereden derseniz tabii ki 11 tane Türk çocuğundan Fulya’da, Ümraniye’de yetişen çocuklarımız yine Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan bir hoca ile şampiyonluğa ulaşıyorsa, bu başım gözüm üstüne. Futbolun para ile döndüğü bir ortamda salt onun peşinde koşmak salt bunla başarıya gidileceğini savunmak bence biraz hayalcilik olur. Dünya böyle yapıyor. Eğer biz dünya çapında bir takım istiyorsak Beşiktaş’ın yürekten öyle olduğuna inanıyorum. Biz de dünyanın koşullarına şu veya bu şekilde ayak uydurmalıyız.
Yılın Futbolcusu (6)
Geleneksel hale gelen Beşiktaş Gazetesi Yılın Futbolcusu Yarışması soluk soluğa devam ediyor. Yeni sezonda spor yazarlarının oyları ve katkılarıyla Yılın Futbolcusu Yarışması’nda Guti, Querasma ve Ernst adeta nefes kesen bir takip içinde. Oylamaya taraftar da mesajlarıyla katılıyor.
OYLAMA ŞÖYLE YAPILIYOR
Beşiktaş Gazetesi Yılın Futbolcusu Yarışması için her maçtan sonra spor yazarlarının katkı ve görüşleri ilgili haftanın öne çıkan futbolcusunu belirliyor. 34 hafta sonunda en fazla oy alan ve haftanın göze batan futbolcusu, sezon sonunda yılın futbolcusu olmaya hak kazanıyor.
Öte yandan, taraftarlar da internet üzerinden mesaj ve görüşleri ile bu sürece dahil oluyorlar. Beşiktaş Gazetesi sezon sonunda yılın futbolcusuna kupa ve başarı sertifikası veriyor.
YILIN FUTBOLCUSU
SEÇİLENLER
Beşiktaş Gazetesi Yılın Futbolcusu Yarışması’nı kazananlar 2005 – 2006 sezonunda Sergen Yalçın, 2006 – 2007’de Bobo, 2007 – 2008’de Delgado, 2008 – 2009’da Tello ve 2009 – 2010 yılında ise Necip olmuştu.

MAGAZİN HABERLERİ

Lucca’da kız kavgası
BEBEK- Lucca, geçtiğimiz pazar günü işadamları Osman Akıman ile Nurettin Hasman’ın kavgasına sahne oldu. İddalara göre eski sevgilisini Akıman’ın yanında görünce çok sinirlenen Hasman, Akıman’ın suratına yumruk attı. Akıman da elindeki bardağı Hasman’ın kafasına vurup ünlü işadamının yüzünü kanlar içinde bıraktı. Olaya Hasman’ın arkadaşları Uğur Güven ve Mehmet Mutlu da karıştı.

ŞEMSİYELİ KONSER
ETİLER- İstanbul Shopping Fest etkinlikleri kapsamında, geçen hafta Akmerkez’de bir organizasyon düzenlendi. Mağazalardaki indirimlerin yanı sıra kurulan stantlarda müşterilere yiyecek-içecek ikramı yapıldı. Aynı gece, Candan Erçetin de bir konser verdi. Sanatçının konserine ilgi büyüktü. Sahne, AVM’nin ortasına kurulduğu ve sanatçıyı yukarı katlardan da izleyenler olduğu için Akmerkez yönetimi ekstra önlem aldı. Sanatçıyı, sahneye yabancı bir madde atılır korkusuyla iki kişi, ellerinde şemsiyeyle korudu.

AYRI AYRI GİTTİLER
ARNAVUTKÖY- Önder Fırat ve Tuğba Coşkun geçtiğimiz hafta arkadaşları ve Coşkun’un kız kardeşi Şeyma Masrafçı ile birlikte Arnavutköy’deki Eftalya Restaurant’da yemek yediler. Yemek çıkışı mekandan farklı arabalarla ayrılan çiftten Tuğba Coşkun kız kardeşiyle aynı arabaya binerek evinin yolunu tuttu. Önder Fırat ise İlder Tokcan ve Tokcan’ın babası Hasan Tokcan ile aynı araca bindi.
HAREMLİK SELAMLIK!..
ORTAKÖY- Brezilyalı süpermodel Gisele Bündchen, bir firmanın koleksiyon tasarımlarını tanıtmak üzere İstanbul’a geldi. Gisele’nin gelişiyle Ortaköy’deki Les Ottomans Oteli, kale gibi korundu. Bündchen’in tanıtım partisine de basın mensupları dışında erkek sinek bile giremedi. Firma yetkilileri, “Davetlilerimizin eşleri ve arkadaşlarının yoğun ısrarlarına rağmen erkek misafir almamakta kararlıyız. Bündchen’in tacize uğraması gibi bir endişemiz yok, sadece gecenin konseptini böyle belirledik” dediler.